Roma şehir merkezinde yer alan Kolezyum, Pantheon, Trevi Çeşmesi, Aziz Petrus Bazilikası gibi ikonlaşmış yapılar, bütün dünyada biliniyor ve her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Ancak şehrin güneydoğusunda, Ostiense ve Testaccio mahallelerine yakın bir noktada, çok daha az bilinen ama en az onlar kadar etkileyici bir yapı bulunuyor: Piramide Cestia. Mısır piramitlerinden ilham alan bu yapı, Roma’daki Antik Dönem mezar anıtları arasında benzersiz bir yer tutuyor. Bu blog yazısında Piramide Cestia’nın ilginç tarihi, mimarisi ve bugününden kısaca bahsedeceğiz.
Mısır Medeniyetinden İlham Alan Bir Roma Piramidi
Piramide Cestia, M.Ö. 18 ile 12 yılları arasında Roma’da yaşamış nüfuzlu bir “preator” (kıdemli Roma yargıcı) olan Gaius Cestius için inşa edilmiştir. Roma’nın diğer ünlü mezar yapılarından farkı, Gaius Cestius’un kendi mezarı için Roma’dan çok uzaklarda, Mısır’da popüler olan piramit mimarisini tercih etmesidir. Peki bir Roma vatandaşı, mezar anıtı olarak neden bir piramit seçmişti?
Söz dönemde Roma, Akdeniz dünyasının en büyük imparatorluklarından biri haline gelmiş ve M.Ö 31 yılında Mısır’ı da fethederek derin bir kültürel etkileşim sürecine girmişti. Mısır’ın dini ritüelleri, sanatı ve mimarisi, Roma aristokrasisi arasında hızla popüler hale geldi. Gaius Cestius da bu Mısır etkisi ve hayranlığının bir sonucu olarak, ölümünden sonra firavunlar gibi hatırlanmak adına mezarı için bir piramit yaptırmayı tercih etti. Aslında Roma’da ne yazık ki günümüze kadar gelmeyi başaramayan en az üç tane daha piramit olduğu bilinmektedir. Bunlardan ikisi bugün Piazza del Popolo’nun ikiz kiliselerinin bulunduğu alanda ve biri de Via della Conciliazione üzerinde yer almaktaydı. ‘Vatikan Piramidi’ olarak adlandırılan bu üçüncü yapı, 1499 yılında Papa Alexander VI Borgia tarafından Aziz Petrus Bazilikası’nı nehre bağlayan yolu açmak için yıkılmış olup; 1948-49 yıllarında Via della Conciliazione’nin inşası sonrasındaki yol çalışmaları esnasında piramidin kalıntıları gün ışığına çıkarılmıştır. Roma’nın kuruluş hikayesinin baş kahramanları olan Remus ve Romulus kardeşlere ithafen, Gaius Cestius piramidi Meta Remi, Vatikan Piramidi ise Meta Romuli olarak anılmakta ve efsaneye göre Aziz Petrus’in şehit edildiği nokta, bu iki piramidin tam ortasında yer almaktadır.
Piramidin Mimari Detayları
Piramide Cestia, oldukça dikkat çekicidir bir mimariye sahiptir. Detaylı bir vasiyet hazırlayan Gaius Cestius, yapının mimari detayları hakkında ayrıntılı bilgiler bırakmıştır. Yüksekliği 36 metre, taban genişliği ise 30 metre olan piramidin dış duvarları tuğladan yapılmış olup, yüzeyi Carrara mermeriyle kaplanmıştır. Cestius’un vasiyeti doğrultusunda, varislerinin miras hakkını kaybetmemeleri adına, anıt mezarın tamamlanması için işçilere sadece 330 gün verilmiştir. Mezarın etrafına tüf kullanılarak inşa edilen bir set, piramidin 4 köşesine karşılık gelen 4 sütunla tamamlanmıştır. Sütunlardan ikisi 1656 yılında gün ışığına çıkarılmış ve Papa Alessandro VII Chigi’nin isteği üzerine hemen orijinal konumlarına yerleştirilmiştir. Bu kadar kısa süre içinde bu denli ihtişamlı bir yapının inşa edilmesi, Roma dönemi inşaat tekniklerindeki gelişmişlik seviyesinin somut bir kanıtı olarak hayranlık uyandırmaktadır.
Projede Mısır’daki Giza piramitlerinden esinlenilmiş olsa da, Cestius piramidi boyut olarak çok daha küçüktür. Gaius Cestius’un fresklerle süslü mezar odasına yakılarak mı yoksa bir lahit içine yerleştirilip gömülerek mi defnedildiği kesin olarak bilinmemektedir. Sahip olduğu değerli halılarla birlikte gömülmeyi vasiyet etmesine rağmen, İmparator Augustus’un kamuya açık törenlerde lüks unsurların sergilenmesini yasaklayan bir yasa çıkarması nedeniyle, vasiyeti yerine getirilememiştir. Halıları satmaya karar veren varisler, satıştan elde edilen gelirle piramidin girişine yerleştirilen altın kaplamalı iki bronz heykel yaptırmışlardır. Söz konusu heykeller bulunamamış olsa da, vasiyetin yazılı olduğu kaideleri bugün Capitol Müzesi’nde sergilenmektedir.
Zaman İçindeki Dönüşümü
Piramide Cestia, Roma’nın zengin tarihi boyunca farklı amaçlarla kullanılmıştır. Orta Çağ’da Roma şehrini çevreleyen Aurelianus surlarına dahil edilmiş, böylece şehrin askeri savunma hattının önemli unsurlarından biri olmuştur.
Rönesans dönemiyle birlikte Roma’daki antik yapılar, sanatçıların için ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Roma’ya gelen gezginler, piramidin büyüleyici mimarisi karşısında hayranlıklarını gizleyememiş ve bu egzotik yapıyı eserlerinde ölümsüzleştirmişlerdir. Piramide Cestia, özellikle romantik dönemde şehirdeki önemli sanatsal referanslardan biri haline gelmiştir.
Konumu ve Çevresi
Piramide Cestia’nın hemen yanı başında, Roma’nın en ünlü mezarlıklarından biri olan Cimitero Acattolico yer almaktadır. Bu mezarlık, Katolik olmayan yabancıların ve istisnai bazı durumlarda İtalyan vatandaşlarının gömülmesi için 1700’lerin başında Kilise tarafından tahsis edilen bir alanı kaplamakta ve aralarında şairler, sanatçılar, bilim insanları ve diplomatların da bulunduğu birçok ünlü şahsiyetin mezarına ev sahipliği yapmaktadır.
Piramidin bulunduğu Piazzale Ostiense, şehrin modern kısmında yer alır ve Kolezyum bağlantılı Ostiense metro durağından kolayca ulaşılabilir. Piramidin içindeki mezar odası kısmı halka açık olmasa da, bu etkileyici yapıyı dışarıdan görmek için bile buraya bir gezi düzenlemenize değecektir. Bu vesileyle karakteristik Ostiense ve Testaccio mahallelerini ziyaret ederek sinema, sokak sanatı, suç çeteleri hakkında birbirinden ilginç hikayeler toplayabilirsiniz. Bu bölge ayrıca restoranları ve kafeleriyle modern Roma’nın dinamik yüzünü yansıtır.
Unplugged Routes ile Roma’nın Gizli Hazinelerini Keşfedin!
Piramide Cestia gibi keşfedilmeyi bekleyen yapılar, ziyaretçilerine şehrin bilinen yüzünün ve alışılageldik rotaların dışında bambaşka bir deneyim sunuyor. Antik Mısır medeniyetinden ilham alan bu sıra dışı yapı, Roma’nın kültürel çeşitliliğini de gözler önüne seriyor. Roma’ya bir sonraki seyahatlerinde Unplugged Routes’u tercih edenler, bu ihtişamlı yapıyı ve etrafında yer alan kendine özgü mahalleleri ıskalamayacak!
Yorum bırakın: