Roma’nın “nasone” olarak adlandırılan tarihi su çeşmeleri, şehrin simgelerinden biri olarak 150 yılı aşkın bir süredir yerel halka ve turistlere hizmet veriyor. 1874 yılında, İtalya’nın birleşmesinden sonraki ilk Roma Belediye Başkanı Luigi Pianciani döneminde başlatılan bu proje, Roma’nın su tedarik sistemini modernize etmek ve halkın temiz suya erişimini kolaylaştırmak amacıyla hayata geçirilmiştir. Nasone kelimesi, İtalyancada “büyük burun” anlamına gelmekte ve çeşmelerin eğimli bir burnu andıran karakteristik musluklarına gönderme yapmaktadır.
Nasone’lerin Tarihi ve İlk Örnekleri
İlki Roma’nın Prati bölgesine yerleştirilen ve başlangıçta yalnızca birkaç örneği bulunan bu çeşmeler, zamanla şehrin her köşesine yayılmıştır. Temiz suya erişimi kolaylaştırması sebebiyle, şehrin su yönetiminde devrim niteliğinde bir adım teşkil eden nasone’ler, Roma’nın modernleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır. 19. yüzyılda Roma’nın altyapısının modernize edilmesi çabalarının bir parçası olarak ortaya çıkan çeşmeler, halkın günlük ihtiyaçlarını karşılaması için oldukça fonksiyonel ve hijyenik bir çözüm sunarken, aynı zamanda durgun su birikintilerini ve bu durgun suyun yarattığı sağlık risklerini ortadan kaldırmayı amaçlamıştır.
Fonderia Carnevale / Carnevale Dökümhanesi
Günümüzde nasone çeşmelerini üretmeye devam eden tarihi Carnevale Dökümhanesi, Luigi Carnevale ve dört oğlu tarafından resmi olarak 1949 yılında kuruldu. Bugün torunlarının işlettiği dökümhane, çeşmelerin yanı sıra şehrin sokak lambaları ve banklarını da üretiyor. İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda bir aile işletmesi olarak kurulan dökümhane, o dönemde daha büyük ve teknolojik olarak ileri dökümhanelerle rekabet etmekte zorlanıyordu. Ancak bir aile işletmesi oluşunun getirdiği el işçiliği aktarımı, ilerleyen dönemde en büyük avantajları oldu. Müşterilerin artıp üretimin genişlemesiyle birlikte, San Lorenzo mahallesindeki eski atölye yetersiz kalmaya başladı ve dökümhane şehir dışında daha büyük bir tesise taşındı. Ancak mesleki serüvenlerinin başladığı mekânı asla unutmayan aile, bu mirası canlı tutmak adına bugün döküm sonrası tüm işlemler hâlâ burada gerçekleştiriliyor.
Tasarım ve İşleyiş
Roma’ya yerleştirilen ilk çeşmelerin tasarımları günümüzdekilerden biraz farklıydı. Su, silindir şeklindeki bir çeşmenin yanlarına yerleştirilen üç ejderha başından sürekli olarak akıyor ve yol seviyesindeki bir ızgara aracılığıyla kanalizasyona dökülüyordu. İlerleyen yıllarda üç dekoratif musluk yerine, halk arasında çeşmelerin nasone (büyük burun) olarak anılmasına ilham veren sade tasarımlı, hafif kıvrık, tek bir musluk yerleştirildi. Günümüze kadar gelmeyi başaran üç ejderha başlı çeşmenin biri Pantheon’un gölgesindeki Piazza della Rotonda’da, diğeri Via San Teodoro’da ve bir diğeri de Monti bölgesindeki Via delle Tre Cannelle’de yer almaktadır.
Dökme demirden yapılan silindir şeklindeki nasone çeşmeleri yaklaşık 90 cm yüksekliğinde 100 kg ağırlığındadır. Üst kısmı çiçek desenli hafif çıkıntılı bir kapak barındırmakta olup, son dönemdeki tasarruf politikaları kapsamında bazılarının karakteristik kıvrımlı musluğunun yerine pirinçten yapılan basmalı musluklar yerleştirilmiştir. Önemli özelliklerinden biri, hem insanlar hem de hayvanlar için kolay erişilebilir olmasıdır. Zaman içinde yapılan yenilikler ve değişikliklerle birlikte bu çeşmeler hem yerli halkın hem de turistlerin rahatça su içebileceği bir hale gelmiştir. Çeşmenin işleyişi oldukça basittir: Şişe veya başka herhangi bir kabı doldurmak için musluğun altına tutmanız, su içmek içinse musluğun altındaki deliği kapatarak suyun yukarı doğru fışkırmasını sağlamanız yeterlidir!
Nasone’lerin Roma Hayatındaki Yeri ve Sürdürülebilirliği
Roma’da yaşayanlar için nasone’ler, günlük hayatın bir parçası niteliğindedir. Şehrin dört bir yanında karşınıza çıkabilecek olan bu çeşmeler, insanlara sürekli temiz içme suyu sağlarken, aynı zamanda sosyal bir buluşma noktası da işlevi görür. Sabahın erken saatlerinde işe gidenler ve parklarda spor yapanlar, sıklıkla çeşmelerin etrafında toplanır.
Nasone çeşmeleri aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli bir rol oynamaktadır. Plastik şişe kullanımını azaltarak, şişe su satın alma ihtiyacını ortadan kaldırır ve tasarruf etmenin yanı sıra çevreye duyarlı bir çözüm sunar. Roma’nın su tedarik sisteminin işleyişinde kritik bir rol oynayan nasoneler, aynı zamanda sürdürülebilir şehir planlamasının da önemli bir parçası olarak kabul edilir.
Roma vilayet sınırları içerisinde yaklaşık 5 bin, Roma Belediyesi sınırları içerisinde yaklaşık 2.500, şehir merkezinde ise yaklaşık 200 nasone yer almaktadır. Romalıların günlük su ihtiyacını ciddi anlamda karşılayan çeşmeler, aynı zamanda şehri ziyaret eden turistler için de ideal bir dinlenme ve serinleme noktası sunar.
Nasone’lerin Bugünkü Önemi
Nasone çeşmeleri, antik çağlardan itibaren titizlikle geliştirilen Roma su şebekesinin günümüzdeki uzantısıdır. Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen su kemerleri ile başlayan su mühendisliği geleneği, modern nasone’ler bugüne kadar ulaşmıştır. Ayrıca bu çeşmeler, 1960 ve 70’lı yıllarda düzensiz biçimde oluşan kenar mahalleler için de hayati bir kaynak teşkil etmiş, altyapıdan yoksun olsun gecekondu alanlarına akan kullanım suyu temin ederek, salgın ve hastalık riskini azaltmıştır.
Bugün nasone çeşmeleri yalnızca işlevsel bir unsur olmaktan öte, Roma’nın kültürel ve tarihî mirası ve dokusunun ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Şehirde yürürken bu çeşmelere rastlamak, Roma’nın zengin tarihini ve ücretsiz ve sürekli akan temiz suya erişim aracılığıyla halkına sunduğu sosyal hizmetleri gözler önüne serer. Turistlerin de sıklıkla uğradığı bu çeşmeler, Roma’nın ziyaretçilerine sunduğu özgün deneyimlerden biridir. Şehri Unplugged Routes ile keşfederken nasone’lerde mola vererek, Roma’da gerçek bir Romalı gibi serinleyebileceksiniz!
Yorum bırakın: