24 Saat İçinde Bilgi ve Teklif Alın: Turunuzu Rezerve Edin

Avatar photo
Tarafından, Unplugged Routes
  • 11 Görüntüleme
  • 6 Dakika Okuma
  • (0) Yorum

Roma’nın merkezine çok yakın bir konumda yer alan ve alışılmışın dışında bir mimari üsluba sahip olan Coppedè Mahallesi, keşfedenleri kelimenin tam anlamıyla büyülüyor. 1915-1927 yılları arasında inşa edilen bu mahalle, tarih, mitoloji, astroloji ve ezoterik sembollerle bezeli yapılarıyla eşsiz bir deneyim sunuyor.

 

İsmi ve Tarihsel Arka Planı 

Mahallenin yaratıcısı, dönemin Romalı varlıklı sanayici aileleri tarafından, kendi zevklerini yansıtan bir mahalle hayata geçirmekle görevlendirilen ve bu nedenle Roma’ya davet edilen Floransalı mimar ve heykeltıraş Gino Coppedè’dir. Art Nouveau, Gotik, Barok ve Antik Roma mimarisini eklektik bir tarzla harmanlayan Coppedè, tasarladığı mahallede kendi sanatsal vizyonunu özgürce hayata geçirmiştir. 31 apartman tarzı bina ve 18 villa içeren bu mahalle, finansörü olan zengin ailelerin burjuva bakış açısı doğrultusunda, Roma’nın daha geniş yapısal düzeninden bağımsız, özgün ve kendine has bir alan olarak tasarlanmıştır. Mussolini dönemine denk gelen mahallenin inşası, dönemin faşist rejiminin sanatta ve mimaride idealize edilen Roma geçmişine olan hayranlığıyla da paralellik gösterir. 

 

Mimari Özellikleri ve Mistik Unsurlar

Coppede Mahallesi, Piazza Mincio adlı ufak meydanı çevreleyen binalarla başlar. Mahallenin ruhunu temsil eden bu meydanda öne çıkan yapılar, mermer, tuğla, traverten, terakota, cam gibi farklı malzemelerin kullanıldığı asimetrik yapısıyla dikkat çeken ve mimar Coppedè’nin şehri olan Floransa’yı da etkileyici süslemelerle cephesine taşıyan Villino delle Fate (Periler Villası); cephesinde büyük bir örümcek mozaiği bulunan ve Asur-Babil mimarisinden esinlenerek hayata geçirilen Palazzo del Ragno (Örümcekli Bina); meydanın girişindeki etkileyici kemerle birbirine bağlanan ve Antik Roma zafer taklarını andıran Palazzi degli Ambasciatori (Elçiler Binaları) olarak sayılabilir.

 

Binaların cephelerinde sıkça görülen aslan, kartal, örümcek, yılan, baykuş, deniz atı, arı gibi mitolojik figürler, yalnızca estetik değil, aynı zamanda ezoterik anlamlar taşır. Aslan güç, cesaret ve asaleti; kartal ruhun yükselişi ve özgürlüğü; örümcek sabır, ustalık ve kaderi; yılan yeniden doğuş ve dönüşümü; baykuş bilgelik ve gizemi; deniz atı sakinlik ve şansı; arı ise çalışkanlık ve dayanışmayı temsil eder.

 

Bazı binaların süslemelerinde öne çıkan burç sembolleri, gezegen motifleri ve yıldız haritalarına gönderme yapan detaylar, Gino Coppedè’nin bu alanlara olan ilgisini ve kozmik düzeni sanata yansıtma çabasını da gözler önüne serer. Yunan ve Roma tanrılarından esinlenilen heykel ve rölyefler, özellikle Medusa başı motifleri ve Minerva gibi bilgelik tanrıçalarına yapılan göndermeler, mahallenin mimarisinde dikkat çeker. Ziyaretçileri büyülü bir atmosferin içine çeken ve tarihte bir yolculuğa çıkaran bu unsurlar, antik dünyanın ruhunu günümüze taşımaktadır.

 

Meydanın merkezinde bulunan meşhur Kurbağalı Çeşme (Fontana delle Rane) de, mahallenin önemli simgelerinden biridir. Kurbağalar, antik kültürlerde dönüşüm ve yeniden doğuş sembolü olarak bilinmekte ve mahalledeki ezoterik temaları desteklemektedir. Çeşmenin etrafındaki binaların Antik Roma forumlarının simetrik ve hiyerarşik yapısını çağrıştıran düzeni, Gino Coppedè’nin ruhani dengeyi mimariyle ifade etme isteğinin bir yansıması olarak da değerlendirilmektedir.

 

Kurbağalı Çeşme aynı zamanda, 1965 yılı Haziran ayında dört konser vermek üzere Roma’ya gelen ve aşırı sıcaklardan bunalan Beatles üyelerinin serinlemek için kıyafetleriyle çeşmeye atlamasıyla ünlenmiş ve Romalıların hafızasına kazanmıştır.

 

Masonlukla İlişkili Ezoterik Semboller

Mussolini rejimi mason localarına karşı olumsuz bir tutum takınmış olsa da, Coppede Mahallesi’nin inşası Mussolini’nin iktidarı sırasında tamamlanmıştır. Bu durum, mahalledeki mason sembollerinin gizemini artırır ve bölgenin, faşist rejimin resmi propagandasından bağımsız bir ezoterik alan olarak görülebileceği fikrini destekler. Coppedè’nin doğrudan bir mason locasıyla bağlantılı olduğuna dair kesin bir belge bulunmamaktadır. Ancak eserlerinde sıkça kullandığı sembol ve alegoriler, masonlukla dolaylı bir bağı olduğunu ve özellikle 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başındaki ruhsal arayışlardan etkilendiğini ima eder niteliktedir. 

 

Coppedè Mahallesi’nin ezoterik yönü, semboller ve mekânsal düzenlemelerle kendini açıkça belli eder. Binaların bazı kapıları, Gül-Haç tarikatının ve mason sembollerinin ön plana çıktığı detaylarla süslenmiştir. Bu bağlamda gül, bilgeliği, yeniden doğuşu ve ruhsal arayışı temsil ederken; kemerler ise aydınlanma ya da geçiş kavramlarını ifade etmektedir. Kapıların üzerindeki geometrik şekiller ve hayvan figürleri de ezoterik felsefede ruhun yolculuğuna ve insan yaşamının spiritüel boyutlarına bir gönderme yapmaktadır.

 

Mussolini ve Coppede Mahallesi

Mussolini’nin İtalya’yı antik Roma’nın ihtişamına geri döndürme hedefiyle, sanat ve mimariyi propaganda aracı olarak kullandığı bilinir. Coppedè Mahallesi, faşist rejimin doğrudan bir ürünü olmasa da, dönemin sanatsal eğilimlerinden etkilenmiştir. Ayrıca mahallenin yakınlarındaki Villa Torlonia’da ikamet eden Mussolini’nin bazı akşamlar kurmaylarıyla Kurbağa Çeşmesi’nde buluştuğu ve kendisine bir suikast girişiminde bulunmayı planlayan Müttefik kuvvetler mensuplarının da aynı şekilde bu çeşmede randevulaştıkları rivayet edilmektedir.

 

Bir Açık Hava Film Seti

Coppedè’nin etkileyici mimarisi, çağdaş dünya sinemasından bazı önemli isimlerin de dikkatini çekmiş ve mahalenin sokakları korku-gerilim tarzı birçok filme ev sahipliği yapmıştır. Dario Argento, 1970 yapımı L’uccello dalle piume di cristallo (Kristal Tüylü Kuş) ve 1980 yapımı Inferno (Cehennem) adlı filmlerini bu mahallede cekmistir. Buna ek olarak Mario Bava’nın yönettiği 1963 yapımı La ragazza che sapeva troppo (Çok Şey Bilen Kız), Francesco Barilli’nin yönettiği 1974 yapımı Il profumo della signora in nero (Siyahlı Kadının Parfümü) ve Richard Donner’ın yönettiği 1976 yapımı Il presagio (Kehanet) da bu mahallede geçmektedir.

 

Coppedè Mahallesi’nde Birkaç Saat

Coppedè Mahallesi, Roma’nın kalabalık turistik merkezlerinden uzak, sakin ve mistik bir atmosfer sunar. Piazza Mincio ve çevresindeki binaları keşfetmek, yalnızca mimari ve sanatsal bir deneyim değil, aynı zamanda semboller ve anlamlarla dolu bir yolculuk sunar. Geceleri ışıklandırılan mahallenin binaları, farklı bir büyü kazanır.

 

Hem sanat hem de ezoterizm meraklıları için eşsiz bir mekân olan Coppedè Mahallesi, mimarı Gino Coppedè’nin sanatsal dehası, mitoloji, astroloji ve mistik sembollerin birleşmesiyle Roma’da benzersiz bir cazibe noktası niteliğindedir. Geçmişin bilgelik ve estetik anlayışını modern bir dokuyla harmanlayan Coppedè’nin büyüsüne karşı koyamayacaksınız!

Yorum bırakın:

Your email address will not be published.